Doçentlik Dosyası
Bu metin, Akademik Etik Derneği tarafından 22 Nisan 2021 tarihinde zoom toplantısı olarak “Doçentlik Dosyası Değerlendirme” başılığı altında düzenlenen panelde yapılan konuşmaya dayanılarak hazırlanmıştır.
Bu metin, Akademik Etik Derneği tarafından 22 Nisan 2021 tarihinde zoom toplantısı olarak “Doçentlik Dosyası Değerlendirme” başılığı altında düzenlenen panelde yapılan konuşmaya dayanılarak hazırlanmıştır.
9 Ekim 2018 tarihinde Kültür Konseyi Derneği'nde yapılmış konuşmanın genişletilmiş halidir.
Kaynak: Ahmet Ayhan Çitil, Zekiye Kutlusoya, Şafak Ural: "Mantık ve Ontoloji", VII. Mantık Çalıştayı Kitabı, Ed: Vedat Kamer, Şafak Ural, Mantık Derneği Yayınları, İstanbul, Aralık 2017, ss. 723-745.
21 Ekim 2016'da ODTÜ'de Ahmet İnam onuruna gerçekleştirilen Felsefe Duygular Sempozyumu'nda Şafak Ural'ın Ahmet İnam için yaptığı konuşmanın ses kaydı:
Prof. Dr. Şafak Ural'ın, 26 Şubat 2016 tarihinde, İstanbul Üniversitesi Enformatik Bölümü'nde yaptığı "Mantık Nedir?" başlıklı konuşma aşağıda dinlenebilir:
Reyhan Oksay: Türkiye'de mantık konusunun ağırlığını yitirdiğine tanık oluyoruz. Orta eğitimde mantık dersleri kaldırılıyor; üniversitelerde ilgi azalıyor. Bunun nedeni devletin çarpık eğitim politikasından mı kaynaklanıyor?
Şafak Ural: Mantık hiçbir zaman geniş halk kitlelerinin ilgi duyduğu bir alan olmamıştır. Hatta lise veya üniversitelerde de çok tercih edildiği söylenemez. Soruyu biraz esprili bir şekilde cevaplandırmak istesek: "dünyada en adil şekilde dağıtıldığına inanılan şey, kendi mantığımızdır; çünkü hiç kimse kendi düşüncelerinin yanlış olabileceğini ve bir başkasının aklının kendininkinden daha iyi olduğunu kabul etmek istemezmiş" dolaysıyla bireyin mantık çalışmasına ilgi duymamasını normal karşılamak gerekir. Mantık Eğitimini ne kolaydır ne de çekicidir. Çünkü daha çok çalışma, daha çok dikkat ve belirli bir ölçüde de olsa özel bir yetenek ister. Öte yandan tarihe baktığımızda, bütün büyük medeniyetlerde mantığın en üst entellektüel uğraşı olduğunu görürüz. Çünkü mantık, insanın karar verme sürecinin doğrudan içinde yeralır. Karar verme süreci, bireylerin diğer bireyleri yargılamasında, topluma ilişkin değerlendirmelerinde ve bireyin kendini tanımasında ve kendi bilincini inşa etmesinde tek araç konumundadır. Dolayısıyla, düşünebiliyor musunuz, bireylerin yanlış bir yargılama icinde olmasının ne kadar büyük olumsuz sonucları olabileceğini. Mantık eğitimindeki zaafiyetin sonuçlarının o toplum için her yönden son derece olumsuz olacağı ortadadır. Bütün büyük medeniyetlerin mantık alanına ilgi duymasının sebebi boşuna olmamıştır.
Prof. Dr. Şafak Ural, İstanbul Üniversitesi Felsefe Bölümü'nde düzenlenen Salı Seminerleri kapsamında 25.03.2014 tarihinde "Pozitivizm ve Metafizik" başlıklı bir konuşma yapmıştır. Ses kaydı aşağıdan dinlenebilir:
Prof. Dr. Şafak Ural, 20 Kasım 2013 tarihinde, Türk Anesteziyoloji ve Reanimasyon Derneği 47. Ulusal Kongresi kapsamında "Bilim ve Özgür Düşünce" başlıklı bir konuşma yapmıştır. Ses kaydı aşağıda dinlenebilir:
MP3: https://archive.org/download/SafakUralBilimveOzgurDusunce/Safak_Ural-Bilim_ve_Ozgur_Dusunce.mp3
Prof. Dr. Şafak Ural, 8 Kasım 2013'te Üsküdar Üniversitesi'nin düzenlediği 1. Ulusal Nöropsikofelsefe Sempozyumu kapsamında "Benlik Kavramının Tarihsel Gelişimi" başlıklı bir bildiri sunmuştur. Ses kaydı aşağıda dinlenebilir:
Prof. Dr. Şafak Ural, 5 Ekim 2013'te 3. Ilgaz Felsefe Günleri'nde gerçekleştirilen "Kişi, Kişilik, Kimlik ve Toplum" başlıklı paneldeki "Felsefenin Günümüzdeki Konumu" başlıklı bir konuşma yapmıştır. Konuşma aşağıda dinlenebilir: